İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda önemli açıklamalarda bulundu. Akalın, konuşmasına Talat Paşa’yı anarak başlasa da, Türkiye’nin gündeminin hızla değişmesi nedeniyle hukuk ve adalet meselelerine değinmeye karar verdi. Akalın, son dönemde ülkede adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin ciddi bir tehdit altında olduğunu söyledi. “Liyakatin yerine sadakatin esas alındığı” bir ortamda, ülkenin gittikçe daha karmaşık bir duruma sürüklendiğini belirten Akalın, yargının tarafsızlığının da büyük bir tehlike altında olduğunu vurguladı.
Yargının Siyasallaşması
Akalın, yasama ve yürütme arasındaki çizgilerin giderek silikleştiğini ve yargının siyasi müdahalelerle şekillendirildiğini belirtti. Özellikle seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınarak yerine kayyum atanmasının, yargının siyasallaşmasına örnek teşkil ettiğini ifade etti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yönelik sürekli açılan soruşturmalar ve kayyum söylentilerinin, muhalefet partilerine yönelik bir baskı politikası olarak kullanıldığını söyledi. İYİ Parti olarak, partilerinin de bu garabet düzenden payını aldığını belirten Akalın, Genel Başkanları Müsavat Dervişoğlu’nun tehdit edilmesine karşı yargının sessiz kaldığını ifade etti.
Devletin Kurumlarında Çürüme
Akalın, devletin diğer kurumlarının da benzer bir dönüşüm geçirdiğine dikkat çekti. Bağımsız olması gereken denetleyici kurumların, bürokrasinin ve üniversitelerin bile siyasi saiklerle yönlendirildiğini belirtti. Liyakat yerine sadakatin esas alındığını, bir kamu görevlisinin atamasında yetkinlik yerine siyasi görüşün belirleyici hale geldiğini söyledi. Bu durumun, kamu hizmetinin yerine siyasi vesayet olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti.
Usulsüzlükler ve Siyasi Tutuklamalar
Akalın, son olarak, hükümetin birçok skandalı göz ardı ettiğine ve hiçbir sorumluluk üstlenmediğine değindi. Bolu Kartalkaya’daki otelde 78 kişinin hayatını kaybetmesiyle ilgili sorumluluğun üstlenilmemesi ve Ticaret Bakanı’nın devletin imkanlarını kendi şirketi için kullanmasının göz ardı edilmesi gibi olaylar yaşanırken, yargının bu tür skandallara karşı duyarsız kaldığını belirtti. Ayrıca, yargıya yön veren açıklamalar ve muhalefet seslerini kısmaya yönelik siyasi tutuklamalarla ülkedeki adaletin daha da zedelenmekte olduğunu ifade etti.
Kaynak: CUMHA – CUMHUR HABER AJANSI